26 Temmuz 2009 Pazar

kuveyt turk yastikalti altini bankaya cekecek

KUVEYT Türk, Türkiye`de 6-7 bin ton oldugu tahmin edilen yastik alti altini, ekonomiye kazandirmak için çalisma baslatti. Altin depo hesabi bulunan, müsterilerine kaydi bazda gram altin alim satim imkâni sunan, çeyrek altina alternatif olan AltinÇek ürününü gelistiren, gram bazinda gümüs ve platin alma hizmeti veren banka, altin katilim hesabi açma çalismalarinda da son asamaya geldi. Kuveyt Türk Genel Müdürü Ufuk Uyan, Istanbul Altin Borsasi`na (IAB) kayitli `ilk` katilim bankasi olduklarini belirterek, 10 bine yakin müsterinin Kuveyt Türk`te altin hesabi bulundugunu, 2008`de 9 tonluk bir ciro yaptiklarini ve altin bankaciliginda yüzde 13 pazar paylari oldugunu anlatti. Uyan, altin depo hesaplarinda bir gelir elde edilemedigine isaret ederek, `Altin katilim hesabi olan ilk katilim bankasi olmak arzusundayiz. Altin karsiligi ve altina endeksli olacak altin katilim hesabi açma çalismasinin sonuna geldik` diye konustu. Altindan kâr elde etmek isteyen kisinin yastik altinda tuttugu kaynagi Kuveyt Türk`e getirdiginde onlara bir cazibe sunacaklarini ifade eden Uyan, `Müsteri hem altinin fiyat hareketinden yararlanacak hem de kâr saglayacak` dedi.

Yastik

19 Temmuz 2009 Pazar

hava yastiklarinin icindeki tehlike

Uludag Üniversitesi(UÜ) Tip Fakültesi bünyesindeki â?oUludag Zehir Danisma Merkeziâ?nin sorumlusu Prof. Dr. Gürayten Özyurt yaptigi açiklamada, araçlardaki hava yastiklarinin bazi durumlarda zararli olabilecegini söyledi.||Hava yastiklarinin çalismasini saglayan düzenegin içinde â?osodyum asitâ? denilen bir madde bulundugunu ve bu maddenin kaza aninda reaksiyona girerek â?osodyum hidroksitâ?e dönüstügünü belirten Prof. Dr. Özyurt, â?oSodyum hidroksit, beyaz toz halinde hava yastiginin açilmasiyla birlikte yolcu bölümüne dagiliyor. Literatürde, bu maddenin neden oldugu etkilerle ilgili bilgiler var. Bu madde, deride ve gözde kizarikliklara, yaniklara neden olabiliyorâ? dedi.||Prof. Dr. Özyurt, araç tamiriyle ugrasanlarin bu konuda daha duyarli olmalari gerektigini vurgulayarak, söyle konustu:||â?oBu madde, göze, deriye bazen de kulaga bazi önemli zararlar verebiliyor. Kaza aninda hava yastiklari tabii ki hayat kurtariyor. Çok önemliler. Ama içindeki bu maddenin de bazi yan etkilerinin olabilecegi düsünülmeli, ona göre hareket edilmelidir. Özellikle otomobil tamircileri bu konuda duyarli olmali. Çünkü tamir sirasinda bu maddeyle temas halinde olabiliyorlar.â?

Yastik

7 Temmuz 2009 Salı

bir yastikta kocadilar

Akihito, veliaht prensi oldugu 10 Nisan 1959 tarihinde evlenen çiftin birlikteligi, Miçiko`nun halktan biri olmasi nedeniyle ülkede sansasyona neden olmustu.||Çiftin 50`nci evlilik yil dönümünü kutlamak için yapilacak etkinlikler arasinda yine evliliklerinin 50`nci yilini kutlayan 100 çiftin katilacagi bir parti, aile yemegi ve hükümet yetkililerinin ziyaretleri yer aliyor.||Halk da baskent Tokyo`da Saray disina koyulan kutlama defterlerini imzaliyor.||75 yasindaki Japon Imparatoru Akihito, yaninda oturan 74 yasindaki esiyle birlikte düzenlendigi basin toplantisinda, `Evliligimiz süresince, imparatoriçe benim konumum ve görevlerimin önemini anladi, özel yasamda daima yanimdaydi ve aileme çok sadikti. Onun pek çok zaman zorluklar ve üzüntüler yasadigini biliyorum, ancak imparatoriçe bunlara büyük sabirla dayandi` dedi.||Akihito, esine evliliklerinin 50`nci yil dönümü için bir sey verecekse bunun, bir sükran belgesi olacagini kaydetti.||Imparatoriçe Miçiko da kraliyet ailesine girerken kendisini güvensiz ve endiseli hissettigini, zor zamanlar geçirdigini animsatarak, bugün evliliklerinin 50`nci yil dönümünü kutlamanin rüya gibi oldugunu söyledi.

Yastik

24 Haziran 2009 Çarşamba

`yastik altinda 40 milyar dolarlik altin var`

Günseli Özen Ocakoglu`na konusan IAB Baskan Vekili Osman Saraç, yastik altindaki altinin miktarini 40 milyar dolarlik rezerv olarak degerlendiriyor. Saraç, bu konuda çok büyük beklentiye girilmeme-si gerektigini belirterek ko- nu hakkinda su yorumda bulunuyor: `Sahsî fikrim kisa vadede yastik altindan bir sey çikmaz.`||Istanbul Altin Borsasi(IAB) Baskan Vekili Osman Saraç henüz 35 yasinda. Konya Gazi Lisesi`ni bitiren Saraç, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Ingilizce Hazirlik ve yine ayni fakültenin Uluslararasi Iliskiler bölümünden mezun olmus. Yüksek lisansini Gazi Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Maliye Anabilim Dali`nda yapan Saraç okumayi, arastirmayi seven bir kisilige sahip. Saraç, profesyonel kariyerine Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Uluslararasi Hukuk Anabilim Dali`nda asistan olarak baslamis ve ardindan Maliye Bakanligi Teftis Kurulu Baskanligi Maliye Müfettisi olarak görev yapmis. 2005`ten bu yana da Istanbul Altin Borsasi baskan yardimciligi ve baskan vekilligi görevlerinde bulunmus. Halen IAB`de baskan vekili olarak görev yapan Saraç`in sayisiz makalesi, kitaplari ve arastirmalari var. Bu açidan bakildiginda pek çok yazari bile kiskandiracak üretkenlige sahip olan Baskan Saraç`in yazdigi kitaplar onun bir bürokrat olarak kabina sigamadiginin da bir göstergesi. Ihracatta Devlet Yardimlari, Damga Vergisi Uygulama Rehberi ve henüz yayimlanmamis yüksek lisans tezi Gelir Vergisinde En Az Geçim Indirimi Uygulamasi, Saraç`in kaleme aldigi konular. Ayrica Baskan Saraç`in, Ahmet Nohutçu ve Asim Balci ile birlikte yayimladiklari Bilgi Çaginda Türk Kamu Yönetiminin Yeniden Yapilandirilmasi konulu bir de kitabi var. Baskan Saraç`in biyografisini okurken ardi ardina siralanmis kitap, makale ve incelemeleri görüp, yazdigi kitaplarla makalelerin konularina bakinca bir bürokratin hayati ne kadar ayrintiyla yasadigini görebiliyorum. Oysaki biz masanin özel sektör tarafinda oturanlar, devlet katinda neler oldugundan pek de haberdar degilizdir. Sanirim devlet mekanizmasi içinde çalisanlarla özel sektörde çalisanlarin olaylara yaklasiminda kurgusal bir farkliligi var.||Baskan Saraç, hedef odakli ve is süreçlerinde de ikna yöntemini kullanan liderlerden. Söyleyip de unuttugu ya da görüp de düzeltmedigi bir pürüz yokmus gibi gözüküyor. Altin Borsasi neden kuruldu, katma degeri nedir? Aslinda, Borsa`nin kurulusu pek de eski degil. Baskani dinledigimde çok gerekli oldugunu düsünmüyorum. `O halde neden daha önce kurulmadi?` sorusunu Baskan Osman Saraç`a soruyorum:||`IAB`nin kurulma fikri, Merkez Bankasi`na ugramayan Kaçak döviz nasil denetim altina alinabilir?` meselesinden dogdu. O dönemlerde döviz bulundurmak yasakti. Döviz bulunduranlar ise altin alamiyorlardi. 1995`e kadar Merkez Bankasi`nin modern bir banka olma süreci gerçeklesti. Sadece Merkez Bankasi ile ilgili degil, diger borsalarla ilgili de çalismalar yapildi. 1999`daki kanunlasma sürecinde bu kararlardan biri de altinla ilgiliydi. Altinin kayit disi bölümünü görebilmek için harekete geçildi. Çünkü o dönemlerde bilinen tek yer Kapaliçarsi`ydi. Ama Kapaliçarsi`nin da bir zemini yoktu. Iste o zemin IAB oldu. IAB`nin birinci vazifesi ithalattan gelen bütün altinlari kayit altina almak. Su anda 14. yilimizi idrak edecegiz. Kuruldugumuz ilk günden beri her külçenin kaydi tutuldu. Ikinci isimiz ise degerli maden olarak altinin serbestçe alinip satilacagi bir ortamda, borsa faaliyetinin herhangi bir emtiada oldugu gibi gerçeklesmesini saglamak. Iste bu islemleri simdilerde IAB`de yapiyoruz. Diger yandan ürünü çesitlendirmek de gerekiyor ki bu en fazla önem verdigimiz konulardan biri. Finans sistemiyle entegrasyonun güçlendirilmesi ise bir diger asama, yani finans sistemiyle yeni ürünlere aracilik etmek yapmayi istediklerimiz arasinda. Farkli ürünler derken ise ilk olarak pirlanta ile basladik. Bundan sonra diger metaller de gündemimizde olacak. Ancak hangi metallerde ne kadar bu yetkileri alabiliriz bilmiyoruz. Mesela bor, krom gibi madenlerin üreticileri yoktur. Diyeceksiniz ki bir iki tane satici ya da aliciyla ne olacak? Her seyden önce, bu madenlerin satilip alinabildigi yabanci borsalarla ayni sartlarda olacagiz. Bu da en azindan bu madenlerin rahatça alinip satilacagi bir ortam olusturacagiz demektir. Baktiginizda Türkiye`de gümüsün de bir tane üreticisi Eti Gümüs var. Gümüs üzerine yapilan çalismalar gayet rahat ilerliyor. Eti Gümüs, hacimsel olarak belki tek sirket ama buna ragmen gümüs piyasasini da çok iyi yönetebiliyoruz.`||Bunca degerli madenin alma-satma noktasi olarak fiyatlara bir inisiyatif koymaniz mümkün mü?||`Fiyatlar konusunda dünyada altin ticaretinin merkezi Londra`dir. Para piyasalarinda altinin kullanimiyla ilgili olarak günlük milyonlarca islem yapiliyor. Satis rakamlari ABD Dolari`ndan ve baska emtialardan da etkileniyor. Bu süreçte Londra`daki ilgili bankalar bir fiyat açiklar ve bu rakamlar bütün dünyada günlük olarak baz alinir. Bizde de bu rakam 5-10 dolar altinda ya da üstünde oynar. Rakamlara iliskin bir limit koymamiz mümkün degil. Altin Borsasi`nda verilen fiyatlar Londra`da belirlenen rakamlarin çok altinda ya da üstündeyse biz bunu spekülatif olarak görürüz. Burada elbette bir limit koyamiyoruz ama saglikli islem için ucu açik bir düzenleme yetkimiz var. Buna istinaden islemi iptal edebiliyoruz. Diyelim ki, bugün 800 onstan bir rakam borsada görünüyor ve siz kalkip 900 onstan fiyat veriyorsaniz bunu iptal ediyoruz. Bütün bu alisverisi gözlemledigimiz ekrani benim disimda anlik olarak yedi kisi daha görüyor. En ufak bir fiyat kaymasinda müdahale ediliyor.`||IAB Baskani Saraç, ürün çesitlemesinin önemine sürekli vurgu yapiyor. Bu, tüm finansal süreçlerin ve enstrümanlarin kiymetli maden cinsinden gerçeklestirilmesi demek. Daha önceleri bu konuda çalismalar yapilmis olmasina ragmen bankalarin rekabeti yüzünden IAB piyasanin bir parçasi olamamis. Saraç, `IAB, IMKB ve Takasbank beraber bir proje yürütüyor. Hatta bu konular 2008 yilinda hükümet programina da girdi ama sonuç alabilmek için üzerinde daha çok çalisilmasi lazim. Geçtigimiz yillarda yatirim fonlarinin saklamaci kurulusu olarak da isler yaptik. IAB olarak biz, IMKB ve Borsa yatirimcisi üçgeninde bir zincir söz konusu. Bu nedenle de kurum olarak kendi varlik sebebimizin disinda baskalarinin da kendi hedeflerine erisebilmesi imkanini arastiriyoruz. Hayalim; kamusal yapida olan borsalari bir araya getirerek büyük bir marka olusturmak. Altin Borsasi bir yerden sonra sinirlari olan bir kurulus.`||diyor.||Borsa`dan spekülatif arayis oluyor mu?||`Belirsiz bir fiyat araligimiz var. Bu sadece bizim için degil, Tokyo ya da New York borsalari için de geçerli. Türkiye`deki tüm altin hareketleri IAB`den geçer. Kullanilmis altinlar, ithal edilenler ve altinin hurdasi da yine bizden geçmek durumundadir. Bu, yillik 200 tonluk bir hacim demek. Geçen sene ithalat 166 tonlara düstü. Fakat islem hacmi 300 civarlarindaydi. Yüzde 28 ithalatta düsme olmasina ragmen bu yil islem hacminde yüzde iki hacimsel artis oldu. Bu da krize ragmen pazarin derinligini gösteriyor. Islem sayisinda da borsa emisyon kazandi ve hemen herkes bu isin verimliligini gördü. Ilk kuruldugumuzda ilkel yöntemlerle çalisiyorduk. Adisyon fislerini hatirlatacak kagitlara rakamlar yaziliyordu. Pentium 2000 bilgisayarlara veri girisi yapilirdi. Tabii bu durum da isi borsa olmaktan çikariyor, kimin ne alip verdigi herkes tarafindan görülüyordu. Oysaki kimse kimsenin pozisyonunu bilmemeli. Burada gerçekten de Istanbul`un fethi gibi bir dönem yasandi. Su anda hiçbir emtia borsasinda olmayan günde 24 saat çalisan bir internet yayinimiz var. Baktigimizda islem hacmi geçtigimiz yillardan beri yüzde 68 artmis. Internet seansimiz 4-5 aydir yayinda. Yaklasik 330 tonluk altin hacminin yüzde 5`ini kapsayan bölüm internet üzerinden geliyor. Bu kadar kisa bir zamanda iyi bir rakam. En son üçüncü katilim bankasi olarak Albaraka Türk bize katildi. Kuveyt Türk hiç beklemedigimiz bir hacme ulasti. Altin piyasasindaki gelismeler hizli oluyor. Altini tasarruf amaçli kullananlarin bir kismi, faizi tasarruf araci olarak görmeyenlerden olusuyor. Katilim bankalari altina dayali, biriktirmeli hesaplar yapiyor. Mesela Garanti ve Is Bankasi mevduata dayali altin isi yapiyor. Yatirim fonlari ve yatirim ortakliklari var. Altin Borsasi olarak bu bankalara destek veriyoruz.` diyen Saraç, IAB ile ilgili kisa bir tarihçe de anlatmis oluyor.||Uygulamadaki iyilestirmeler yastikaltindaki altinlarin ekonomik hayata dönmesinde etkili olabilir mi?||`Baktigimizda yüzde 60`i tarim toplumu olan bir milletiz. Simdi bu oran yüzde 40`lara düsmüs durumda. Neden? Türkiye`de gerçek anlamda tarimla ugrasanlarin sayisi o kadar az ki! Iki-üç ay tarimla ugrasip, daha sonra kizinin, oglunun yaninda yasayan bir nüfus var. Bu anlamda bu nüfusun altinla iliskisi de eski halinden çikip, daha modernize olacaktir diye düsünüyorum. Mesela Toprakbank bu alanda denemeler yapti ama altyapiyi tam anlamiyla kuramadi. Bugün altinin tozundan, çöpünden zengin olanlar dahi var. Altin Borsasi, yastikaltindaki altinlarla piyasada islem gören altinlarin saklandigi, degerlendirildigi bir yer. Sahsi fikrim kisa vadede yastikaltindan bir sey çikmaz. Çok büyük beklentilere girmemek lazim. Ama yine de tahmini bir sey söylemek gerekirse 40 milyar dolar civarinda bir servet yastik altindayatiyor.` diyor.||Üç borsanin birlesmesi nasil bir katma deger meydana getirir?||`Yil içinde borsanin aktif olmadigi dönemler var. Mesela aralik-ocak-subat ithalatin çok az oldugu dönemlerdir. Belli dönemlerde elimizdeki altin parayi degerlendirebilecegimiz alanlar olmali. Bunlari IMKB`de kullanabiliriz. Bugün Kiymetli Madenler Piyasasi`na kayitli 63 üye var. Bu üyeler aidat ödüyorlar. Yeni sistemle üyelik ücretleri talep edilmeyerek, ortak üyelik sistemi gelistirilebilir. Kiymetli mallarin dagitimini yapan yerler var. Bunlarin hepsi ortak bir alandan yararlandirilabilir. Birbirinden istifade edemeyen tek bir alan var, o da yönelmis borsalar. Biz sadece üç borsanin degil, emtia borsalarinin da eklenmesini ve Takasbank`in bunlarin beyni olarak islev görmesini istiyoruz. Bunun için de takas merkezlerinin olmasi gerekiyor. Öte yandan mali piyasalarin da sisteme eklenmesi bir diger hedefimiz. Bu konuda kendimize rol model olarak Hindistan`i aliyoruz. Orada yerel borsalarin yüzde 95`ini entegre etmek gibi bir durum söz konusu. Takas olayi çok gelismis. Takas yerlerinde pamuk, bugday gibi ürünlerle takas yapiliyor. Enteresan olan, altinin bu islemin yüzde 50 hacmini kapsiyor olmasi. Günlük islem hacmi 2,5 milyar dolar. Simdi bu katma degeri görmemek mümkün mü? Simdi oturup da Borsa endeksi 60 bin oldu. `Oo... çok iyi büyüdük. Amerika`ya yaklastik` ya da `Borsa 20 bine indi, öldük bittik` gibi hiçbir ise yaramayan isler yapmamaliyiz. Bir kere böyle bir ekonomik gösterge ve degerlendirme olamaz. Reel sektör hâlâ sorun yasiyor ama gösterge hâlâ IMKB`ye bagli. Mesele bu degil. Faiz orani bile ciddi bir sey haline gelmiyor. Küçük yatirimciyla konusulmuyor. Oysaki piyasalarda moral çok önemli.`||Güçlü borsanin nelere katkisi var?||Eger siniflandirmalari iyi bilirseniz birçok seye katkisi var. Mesela, Konya`da ne üzerine bir proje gelistirirseniz ise yarar diye bakmak lazim. Burada ana hedefimiz ülke için marka kazandirmak. Baktigimizda IMKB`nin özellestirilmesi her zaman gündemde olan bir konuydu. Cumhurbaskani Abdullah Gül`ün acil hükümet programinda borsalarin özellestirilmesi meselesi geçiyordu. Biz ülkenin ciddi anlamda bir marka kazanacagina inaniyoruz. Ülkeye ulusal bir marka degil, uluslararasi bir marka kazandiracagiz. Daha sonra bunun özellestirilmesi gibi bir durum da söz konusu olabilir. 30-40 oyuncudan eger hedefledigimiz birlesme olursa, 200 oyuncuya çikacagiz. Bu alanda daha fazla profesyonel çalisacak. Çünkü bu tür bir mekanizma, profesyonel kadrolari doguracaktir.` diyen Baskan Saraç, IAB`nin bir dünya markasi olmasini da istiyor.||Çalisma arkadaslarini sürece dahil eden iyi bürokrattir||Osman Saraç, `Iyi bir bürokrat hayata nasil bakmali?` soruma su cevabi veriyor: `Bürokrat, ormani ve agaci iyi görendir. Bunu yapan yönetici, yürütme ve yasama için iyi bir kaynak, halk için de iyi bir bürokrattir. Iyi bürokrat metodolojiyi kullanabilmeli, hayatini ve zamanini yönetebilmeli ve çalistigi kurumun degerlendirmesini iyi yapabilmelidir. Bunlari yapabilen iyi bürokrattir ve varligi az bulunan, altin degerindeki kisidir. Iyi bürokrat sorunlari çözmeye çalisir. Kurumun basinda olmak bazen sizi bir yere götürmeyebilir. Çalisma arkadaslariniz içinde delegasyon yaptiginizda kurumu iyi bir yere tasiyabilirsiniz. Bir kisi üzerinden hareket ederek ilerleyen kurumlar, o kisiyi parlatir, kurumu parlatamaz. Baskalarinin da süreçlere katilmasini saglamak gerek. Sürece dahil olanlar üretmeye baslar. Elmas projesine basladigimizda bazi arkadaslarimizi ikna etmek zorunda kaldik. Basari için önce gönülsüz arkadaslarin kafasindaki olumsuzlugu çözdük.`||GÜNSELI ÖZEN OCAKOGLU||22 Ocak 2009, Persembe

Yastik